Kocaeli Üniversitesi Atçılık Meslek Yüksekokulu, kadın öğrencilerinin başarısıyla Türkiye'nin gündemine oturdu. Mükemmel eğitim altyapısı ve deneyimli eğitmen kadrosuyla öne çıkan okul, mezunlarını prestijli yarışlarda birinciliklere taşıyor. Türkiye Jokey Kulübü ile yapılan ortak çalışma sonucu kurulmuş olan yüksekokul, Türkiye Binicilik Federasyonu'na yetkin binicilik eğitmenleri yetiştiriyor. Öğrenciler, at bakımı, eğitimi, yarış teknikleri ve rehabilitasyon gibi geniş bir yelpazede eğitim görüyorlar. Okul, atların ruhsal ve fiziksel ihtiyaçlarını anlama konusunda kadınların doğuştan gelen yeteneklerini ve hassasiyetlerini vurguluyor. Bu sayede, kadın öğrencilerin atlarla daha etkili bir iletişim kurdukları ve bu alanda daha başarılı oldukları gözlemleniyor. Okul ayrıca, özel gereksinimli bireyler için atlı terapi programı da sunarak sosyal sorumluluk projelerine de büyük önem veriyor.
Kadınların Atçılıktaki Yükselişi
Okul Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Erdener Balıkçı, atçılığın geçmişte erkek egemen bir alan olduğunu belirterek, günümüzde kadınların bu alanda öne çıktığını söyledi. "Meslek yüksekokullarının kurulmasıyla birlikte, kız öğrenci sayısı erkek öğrenci sayısını geride bırakmaya başladı. Bunun nedeni, atların kadınlarla daha uyumlu olması. Kadınlar atlarla daha iyi iletişim kurabiliyor, psikolojilerini daha iyi anlayabiliyor ve daha koordineli çalışabiliyorlar," diye belirtti Balıkçı. Atların ruhsal ve fiziksel ihtiyaçlarına daha duyarlı olan kadınlar, onlarla daha güçlü bağlar kurarak başarıya ulaşabiliyorlar. Bu durum, atçılık sektöründe kadınların sayısının hızla artmasının temel nedenlerinden birini oluşturmaktadır. Okul, bu başarının ardındaki en önemli faktörlerin başında gelen kadınların doğal yeteneklerini ve özverisini vurguluyor.
Gazi Koşusu'nda Zafer
Okulun başarısını en iyi gösteren örneklerden biri de Gazi Koşusu'ndaki zaferler. Bu prestijli yarışta, son iki dönemde mezun öğrenciler birincilik kürsüsüne çıktılar. Bu başarı, Kocaeli Üniversitesi Atçılık Meslek Yüksekokulu'nun eğitim kalitesinin ve öğrencilerinin yeteneğinin bir kanıtı olarak kabul ediliyor. Öğrencilerin bu başarılarının ardında, okuldaki yoğun ve kapsamlı eğitimin yanı sıra, atlarla kurdukları güçlü bağ ve özverili çalışmalarının da önemli rol oynadığı açıkça görülüyor. Okulun sunduğu imkânlar ve öğrencilerin azmi birleşerek büyük başarılara imza atılmasını sağlıyor. Bu başarılar, gelecek yıllarda da devam edecek gibi görünüyor.
At Antrenörlüğünün Geleceği
Dr. Balıkçı, at antrenörlüğü mesleğinin geleceği hakkında da değerlendirmelerde bulundu. "Sahadaki at sayısı her geçen gün artıyor. Bu atların yarışlara katılabilmesi için deneyimli antrenörlere ihtiyaç duyuluyor. Bu popülasyon arttıkça, antrenörlere olan talep de doğal olarak artacak" dedi. At antrenörlüğü mesleği, sadece yarışlara değil, atlı terapi gibi sosyal sorumluluk projelerine de katkı sağlıyor. Bu durum, mesleğin hem ekonomik hem de sosyal açıdan önemini daha da artırıyor. Okul, gelecekte daha fazla at antrenörüne duyulan ihtiyacı karşılamak için eğitimlerine devam edecek. Ayrıca, öğrencilerin sektördeki deneyimlerini artırmak için staj ve işbirliği programlarına da odaklanıyor.
At antrenörlüğü öğrencisi Beste Şabak, mesleğe olan ilgisini ve karşılaştığı ön yargıları paylaştı: "Bölümümüzü ilk defa duyanlar 'aşçılık mı?' diye soruyorlar. 'Hayır, atçılık' diyorum. Çoğu insan böyle bir bölüm olduğunu bilmiyor, bildiklerinde de erkek egemen bir alan olduğu için şaşırıyorlar. Ama biz atları seviyoruz, bu yüzden sorun etmiyoruz." Şabak, kadınların atlarla daha kolay iletişim kurduğunu ve annelik içgüdüsüyle onlara daha fazla sevgi verdiklerini de ekledi.